- 26 Nisan 2024
- 3,386
Bir Medeniyet Vesikası Olarak Mevlid-i Şerif Medeniyetimizin ilim, irfan ve sanat hayatı ile Peygamberimiz arasında güçlü bir bağ vardır. Peygamberimizin sözlerini farklı tasniflerle bir araya getiren hadis kitapları bir tarafa, zaman içinde onunla ilgili pek çok kitap türü kültür tarihimizde yerini almıştır. Bunlardan biri de onun hayatını ve bazı özelliklerini şiirle, menkıbevi bir üslupla anlatan mevlitlerdir. Hz. Peygamber’in doğumu vesilesiyle toplantılar yapmanın dört halife, Emevî ve Abbasî dönemlerinde olmadığı bilinmektedir. Ancak onunla ilgili şiir yazma geleneği sahabe döneminde başlamıştır. Osmanlı’da Türkçe pek çok mevlit kaleme alındıysa da farklı dillere tercüme edilen metin Süleyman Çelebi’ye aittir. Osmanlı toplumunda mevlit kandillerini büyük bir coşku ile ihya etme geleneği ilk yıllarla birlikte görülüyorsa da devlet protokolüyle birlikte yaşanması Sultan III. Murad Dönemi’ne tarihlenmektedir. Sultanahmet Camii’nde ihya edilen mevlit kandilleri toplumun her kesiminin katılımıyla tam bir şehrayine dönüşmüştür. Dârü’l-Fünûn’a bağlı İlk İlahiyat Fakültesi İstanbul’da açıldı. (1924) Fırtına: Sitteisevir başladı. (6 Gün) Bu gönderiyi Instagram'da gör Diyanet Takvimi (@takvim.diyanet)'in paylaştığı bir gönderi