Kulun Kurtuluş Vesilesi: Namaz

Kulun Kurtuluş Vesilesi: Namaz Namaz kılmaya niyet eden kul, hem yüzünü hem de özünü Rabbine çevirmiştir. Hangi namazı kıldığının farkında olarak niyet edip tekbir alır: Allâhu Ekber, diyerek Allah’ın varlığı, birliği, O’ndan başka ilah olamayacağı şuuru ile namaza başlar. Tekbir alırken ellerini kaldırarak dünyalık her şeyi elinin tersiyle iter ve Rabbi ile baş başa kalır. Peygamber Efendimizin her namazın bir veda namazı gibi kılınması, namazların korku ile ümit arasında, saygı ve hassasiyet içerisinde kılınması tavsiyesine uyar. Tekbir alıp namaza duran mümin ellerini bağlayarak Allah’ın huzurunda bir süre kıyamda (ayakta) durur. Kıyam, Allah’a karşı olan saygının bir ifadesidir. Rabbinin karşısında el pençe divan duran kul, dünyalık her şeyi bir kenara bıraktıktan sonra Rabbine münâcâta başlar. Kur’an’dan sure okur ve Peygamber Efendimiz tarafından okunan duaları tercih eder. Rükû, secde, son oturuş, bunların her biri namazın farzlarındandır. Secde ise kulun kendisini Allah’a en yakın hissettiği andır. Çanakkale Savaşı, Gelibolu Muharebeleri başladı. (1915) Diyanet Risalet Radyo yayın hayatına başladı. (2017) Bu gönderiyi Instagram'da gör Diyanet Takvimi (@takvim.diyanet)'in paylaştığı bir gönderi