- 4 Temmuz 2024
- 4,196
Zarurı haller dışında, sarımsak, soğan, pırasa vb. kötü kokulu şeyler yiyen kimsenin koku kaybolmadan mescide girmesinin hükmü nedir?
İbni Ömer radıyallahu anhüma'dan rivayet edildiğine göre Nebı sallallahu aleyhi ve sellem sarmısağı kastederek şöyle buyurdu:
"Kim şu bitkiden yemişse, mescidimize yaklaşmasın!" (Buharı, Ezan 160, Et'ime 49; Müslim, Mesacid 68)
Enes radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Nebı sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Kim şu bitkiden yemişse, yanımıza yaklaşıp bizimle beraber namaz kılmasın!" (Buharı, Ezan 160, Et'ime 49; Müslim, Mesacid 70. Ayrıca bk. Ebu Davud, Et'ime 40; Tirmizı, Et'ime 13; Nesaı, Mesacid 16; İbni Mace, Edahı 2)
Cabir radıyallahu anh den rivayet edildiğine göre Nebı sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Kim sarmısak veya soğan yemişse, bizden ve mescidimizden ayrılsın! (Evinde otursun)." (Buharı, Ezan 160, Et'ime 49 İsti'zan 24; Müslim, Mesacid 73. Ayrıca bk. Ebu Davud, Et'ime 40; Tirmizı, Et'ime 13; Nesaı, Mesacid 16, 17)
Müslim'in bir başka rivayetinde (Mesacid 74) "Kim sarmısak, soğan, pırasa yemişse, mescidimize yaklaşmasın. Çünkü insanoğlunun rahatsız olduğu şeyden melekler de rahatsız olur" buyurulur.
Ömer İbni'l-Hattab radıyallahu anh bir cuma günü irad ettiği hutbede şöyle dedi:
Sonra ey müslümanlar! Siz, kokusu hoş olmadığını bildiğim şu iki bitkiyi (sarmısak-soğan) yiyorsunuz. Gerçekten ben, Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem'i, mescidde bir kimsede bunların kokusunu duyduğu zaman emredip o kişiyi Baki kabristanına kadar uzaklaştırdığını gördüm. Bu sebeple kim bunları yiyecekse, pişirerek kokusunu gidersin!" (Müslim, Mesacid 78. Ayrıca bk. Ebu Davud, Et'ime 40; İbni Mace, İkamet 58, Et'ime 59)
Hadisleri Nasıl Anlamalıyız?
Mescidlere tükürmek, oralarda yüksek sesle konuşup gürültü yapmak gibi olumsuzlukları nehyeden hadislerden sonra, şimdi de soğan sarmısak, pırasa, turp gibi çiğ olarak yenilmeleri halinde başkalarını rahatsız edecek bir kokusu olan sebzeleri yedikten sonra cemaate gelmeyi yasaklayan bir çok rivayetten dört tanesini okuduk.
Dinimizin temel müessesesi olan cami ve mescidlerin, her türlü rahatsızlık amillerinden arındırılmış olması konusunda tam bir dikkat ve titizlik gerektiğini belgeleyen bu hadisler, aynı zamanda İslam muaşeret edeblerinin ne kadar medenı ve çağdaş esaslar üzerine kurulmuş olduğunu da göstermektedir.
Konuyla ilgili hadislerin genelini dikkate aldığımız zaman soğan, sarmısak, pırasa ve turp gibi bitki ve sebzeleri yemiş ve kokusu henüz ağızlarından kaybolmamış olan insanların, ibadet etmek için müslümanların topluca bulundukları mescidlere gelmemeleri, cemaate iştirak etmemeleri, onlarla beraber namaz kılmamaları, evlerinde oturmaları ısrarla tenbih ve tavsiye edilmektedir. Bazı rivayetlerde de bu kısıtlamanın gerekçelerine yer verilmektedir. Bunlar arasında, "bize eziyet vermesin, bizi rahatsız etmesinler," "insanların incindiği şeylerden melekler de incinir, rahatsız olur" gibi gerekçeler dikkat çekmektedir.
İbni Ömer radıyallahu anhüma'dan rivayet edildiğine göre Nebı sallallahu aleyhi ve sellem sarmısağı kastederek şöyle buyurdu:
"Kim şu bitkiden yemişse, mescidimize yaklaşmasın!" (Buharı, Ezan 160, Et'ime 49; Müslim, Mesacid 68)
Enes radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Nebı sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Kim şu bitkiden yemişse, yanımıza yaklaşıp bizimle beraber namaz kılmasın!" (Buharı, Ezan 160, Et'ime 49; Müslim, Mesacid 70. Ayrıca bk. Ebu Davud, Et'ime 40; Tirmizı, Et'ime 13; Nesaı, Mesacid 16; İbni Mace, Edahı 2)
Cabir radıyallahu anh den rivayet edildiğine göre Nebı sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Kim sarmısak veya soğan yemişse, bizden ve mescidimizden ayrılsın! (Evinde otursun)." (Buharı, Ezan 160, Et'ime 49 İsti'zan 24; Müslim, Mesacid 73. Ayrıca bk. Ebu Davud, Et'ime 40; Tirmizı, Et'ime 13; Nesaı, Mesacid 16, 17)
Müslim'in bir başka rivayetinde (Mesacid 74) "Kim sarmısak, soğan, pırasa yemişse, mescidimize yaklaşmasın. Çünkü insanoğlunun rahatsız olduğu şeyden melekler de rahatsız olur" buyurulur.
Ömer İbni'l-Hattab radıyallahu anh bir cuma günü irad ettiği hutbede şöyle dedi:
Sonra ey müslümanlar! Siz, kokusu hoş olmadığını bildiğim şu iki bitkiyi (sarmısak-soğan) yiyorsunuz. Gerçekten ben, Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem'i, mescidde bir kimsede bunların kokusunu duyduğu zaman emredip o kişiyi Baki kabristanına kadar uzaklaştırdığını gördüm. Bu sebeple kim bunları yiyecekse, pişirerek kokusunu gidersin!" (Müslim, Mesacid 78. Ayrıca bk. Ebu Davud, Et'ime 40; İbni Mace, İkamet 58, Et'ime 59)
Hadisleri Nasıl Anlamalıyız?
Mescidlere tükürmek, oralarda yüksek sesle konuşup gürültü yapmak gibi olumsuzlukları nehyeden hadislerden sonra, şimdi de soğan sarmısak, pırasa, turp gibi çiğ olarak yenilmeleri halinde başkalarını rahatsız edecek bir kokusu olan sebzeleri yedikten sonra cemaate gelmeyi yasaklayan bir çok rivayetten dört tanesini okuduk.
Dinimizin temel müessesesi olan cami ve mescidlerin, her türlü rahatsızlık amillerinden arındırılmış olması konusunda tam bir dikkat ve titizlik gerektiğini belgeleyen bu hadisler, aynı zamanda İslam muaşeret edeblerinin ne kadar medenı ve çağdaş esaslar üzerine kurulmuş olduğunu da göstermektedir.
Konuyla ilgili hadislerin genelini dikkate aldığımız zaman soğan, sarmısak, pırasa ve turp gibi bitki ve sebzeleri yemiş ve kokusu henüz ağızlarından kaybolmamış olan insanların, ibadet etmek için müslümanların topluca bulundukları mescidlere gelmemeleri, cemaate iştirak etmemeleri, onlarla beraber namaz kılmamaları, evlerinde oturmaları ısrarla tenbih ve tavsiye edilmektedir. Bazı rivayetlerde de bu kısıtlamanın gerekçelerine yer verilmektedir. Bunlar arasında, "bize eziyet vermesin, bizi rahatsız etmesinler," "insanların incindiği şeylerden melekler de incinir, rahatsız olur" gibi gerekçeler dikkat çekmektedir.